22 Eylül 2009 Salı

Fenerbahçe'de Prim Krizi

Daum'u tebrik etmek gerekir gerçekten. Türk insanını o kadar iyi tanımış ki yıllardır bu ülkede yaptıklarıyla bir çok insanın takdirini kazanmış ve 'helal olsun' dedirtmeyi başarmıştır..

Sezon başında geldiğinde; 'Fenerbahçe Manu, Barca, Real Madrid'le birarada anılmalıdır', 'Fenerbahçe'nin imkanları sınırsız, büyük bir dünya klübü', ve Aziz Yıldırım hakkında söylediği, biraz da yağlamaya kaçan sözleri. Mesela yine Guiza için dünyanın en iyi golcüsü sözleriyle daha gelir gelmez camiada kredisini çokça yükseltti. Hele hele ikinci kez takımın başına geçtiğinde, 'Daumsuz bu takım kurtulmaz' ortamının ortasında bile yerini daha da sağlamladı..

Son günlerde basına yansıyan bir durum da Fenerbahçe'deki prim krizi. Bir kere şunu söylemek gerekir; eğer Aykut Kocaman bu takımın Sportif Direktörü ise futbol takımı ile yönetim arasındaki köprü vazifesini sağlamaktan sorumlu tek kişidir. Eğer teknik direktörün üstündeki bu göreve getiriliyorsanız bu durumu sindirmeniz ve karşınıza gelebilecek zorluklara çözüm üretebilmelisiniz. İşte böyle bir ortamda futbolcularla yönetim arasında bir prim krizi doğdu ve her nedense bu durumu çözmesi gereken ismin Daum olduğu düşünüldü. Futbolcular ve basın bu konuda Daum'u sorumlu tutacakken Daum yine müthiş bir hamleyle, bence ilk kez tamamen doğru bir hareket, üstündeki bu kamburu hakettiği kişiye devrediyor.

Basın önünde bir kağıt parçasını Kocaman'ın eline tutuşturuyor ve insanlar Daum'un savunmasını ilettiğini düşünüyor. Ancak sonradan çıkan haberlere göre, hangi oyuncunun ne kadar prim alacağının yazılı bir kağıt olduğu ortaya çıkıyor. Sonra basın bunu Daum'un Kocaman'a attığı kazık olarak yorumluyor. Yahu bir takımın teknik direktörü mü sportif direktörü mü prim konusunu yönetimle görüşür Allah aşkına. Yönetimle futbolcu arasındaki en büyük ilişki primin kararlaştırılmasıdır. Onun dışında derbi maçlardan önce yada avrupadaki önemli maçlardan önce tesise gelip suni moral verme girişimleridir. Ee prim sorununun çözümünü sportif direktör yapmayacaksa, neyi yapacak Kocaman.. Daum'un el atmak zorunda kaldığı bir durumda Daum'un sorumluluğu herkesin önünde hakeden kişiye iletmesi neden 'kazık' olarak nitelendiriliyor, Kocaman bundan neden gocunuyor çözemedim bir türlü.. Sanırım ülkemiz, ülke futbolumuz bu tarz modern kademelere henüz hazır değil!!

Hiç yorum yok: