5 Eylül 2009 Cumartesi

Sivasspor Gerçeği!!

Futbolun üzerinde siyasetin ellerinin olduğunu hepimiz biliyoruz..Kanunlar her ne kadar federasyonu bağımsız ve özerk bir kuruluş olarak tanımlasa da gerçekte işlerin öyle olmadığı aşikar.Söylemleri, yapmaya çalıştıklarıyla saygı duysam da Hasan Doğan'ın başkanlığı bu durumun en son örneğidir..

Futbolu yöneten siyasete de bu ülkede 60 lı yıllardan itibaren din alet edilir.Yaşım itibariyle çok eskileri bilmem tabi ama Refah Partisinin son yıllarını yakalamış ve günümüzü yaşayan biri olarak bu durumu da canlı olarak görebiliyorum.

Tabi bir de fotoğraftaki adamı canlı olarak görüyoruz.Bu adam da hayatın her alanında insanları rahatsız eden uygulamaları sentezleyerek Türkiye'de daha önce rastlamadığım bir söz söylemişti geçen sezon..Kendisine başarınızı neye borçlusunuz diye sorulduğunda şöyle bir cevap vermişti:

"İstanbul'da Laila(İlah yok) var, Sivas'ta Lailaheillallah(Allah'tan başka ilah yoktur)."

Yani Sivasspor'un 2 sezon boyunca aldığı başarının en büyük etkeni bu mu?Her başarıyı, yada her olayı illa dine bağlamak zorunda mı bu insanlar.

Eee şimdi ne oldu??Sivas'ta da mı gece hayatı var.1 sezonda koskaoca şehrin dine bakış açısı mı değişti de sen ligde 0 puandasın, avrupada iki elemede de sürklase oldun??

Şu ülkede başarıları ve başarısızlıkları dine bağlama çabası nedir anlamıyorum..Yahu peygamberler bile savaş kaybetmiş bu dünyada, biz hala galibiyetleri vs. buna bağlıyoruz ya yazıklar olsun..

1 Eylül 2009 Salı

Ufuk Ceylan Galatasaray'da//Hayır mı Şer mi?

Transferin son gününde beklebildiği gibi Ufuk Ceylan Galatasaraylı oldu..Manisaspor'a kaleci Orkun ile Yaser-Mehmet Güven ikilisinden biri ve bir miktar para verilecekmiş..Miktarı tam olarak bilemiyorum ama fazla bir rakam olucağını düşünmüyorum bu yüzden iyi bir transfer..

Ancak Caner transferinden sonra dediğim durumun tam tersi bugün Ufuk için geçerli.Dün gerçekleşen transfer Galatasaray'dan çok Caner için büyük bir şanstı ancak geçmiş dönemler göz önünde bulundurulursa Ufuk için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim..

Nedeni de şu; Galatasaray şu anda Türkiye'nin en potansiyelli kalecisini kadroya kattı ancak türk kalecilerin Galatasaray'da pek görev yapamadıklarını hepimiz biliyoruz.Özellikle Aykut bunun zorluğunu her dönem yaşadı Mondragonun arkasında yıllarca bekledi ve bu durum onu Türkiye'ye geldiği zamanki durumundan daha gerilere itti kendisini ..Ufuk da 3 sezon boyunca Leo Franco ile yarışmak zorunda..Formayı bu 3 sene içinde alamazsa durumunun Aykut'tan farklı olacağını sanmıyorum..Leo Franco'dan sonra kale emanet edilirse şayet sezon başında yediği ilk hatalı gol kredisini bitirecek ve tekrar yabancı kaleci arayışları başlayacak tekrar yedek kulübesi ve en sonunda adı 'takasta kullanılacak oyuncular' listesine yazılacak.

İşte bu yüzden Ufuk önünde takımın 1. kalecisi olarak düşünülen isim kadrodayken savaşıp formayı almalı yoksa zaten Türkiye'de zor doldurulan kaleci mevkii en büyük potansiyelini de yok yere kaybeder!!

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Ankaraspor 0-2 Galatasaray//Gol Öncesi ve Sonrası

Evet o klişeyi söyleyeceğim..İki farklı Galatasaray izledik bu akşam.Gole kadar topu yere indirmeyen, orta sahada üstünlüğü rakibe kaptırmış ve Keita'nın bireysel becereleri dışında hücum geliştiremeyen bir takım, golden sonra orta sahaya tamamen hakim, istediği gibi pas yapan, 18 civarında sakin kalabilen ve neticesinde pozisyona girebilen bir takım..
Maçtan önce demiştim ya Ankarasporlu futbolcuların psikolojilerini çok merak ediyorum diye; Galatasaraylı oyuncularınkini hesaba hiç katmamışım.Rijkaard'ın takımı da benim gibi düşünmüş olucak ki maça hiç konsantre değillerdi.Yarın dağılıcak bir takımın futbolcusunun maça bu kadar asılacağını tahmin etmemişler ama bu tabiki hak verilecek birşey de olsa profesyonellik çerçevesinde kabul edilemez bir durum..

Ankaraspor teknik heyetini tebrik ediyorum mental olarak takımlarını bu akşamki maça çok iyi hazırlamışlar ve ilk yarı boyunca maçı tartışmasız isteyen taraf olarak gözüktüler.Orta sahada her topa bastılar ve Galatasaray'ın silahını daha iyi kullanarak bol pasla rakibinin presini kırdılar.Mehmet Çakır ve Murat Tosun'un yokluğunda yaratıcılıktan çok yoksun oldukları için pozisyona girmekte zorlandılar, girdiklerini de çok kolay harcadılar.Ama yine de ben özellikle gole kadar ki mücadelelerinden ötürü tebrik ediyorum Ankaraspor'u..

Galatasaray'da bu sezonun en kötü oyuncusu tartışmasız Hakan Balta.Arkasına çok adam kaçırdılar diyeceğim ama yerinde durmadı ki hiç.Bundan önce Sabri'ye laf etmeme neden olan her hatayı yaptı;ne hücumda vardı ne de defansta.Sabri 2 haftadır özellikle savunma işini aksatmıyor ve dengeli biçimde hücuma çıkıyor, üretkenlikte ve efektivite de sorunları var tabi yine ama en azından takım adına (-) bir oyuncu değil..

Rijkaard'ın takımın en büyük 3 yıldızını(Arda hariç) oyundan alması garip gelebilir ama maçı izleyen herkes(Keita'yı ayırabiliriz)bu oyuncu değişikliklerini bekliyordu herhalde..Baros çok koştu yine ancak çok top ezdi, pozisyona girmekte de çok zorlandı. Elano fizik olarak hazır değil, oyunun içinde kalamıyor, sanırım o saman alevi gibi yanıp sönen müthiş hareketlerini tüm maç boyunca izleyebilmemiz için 3-4 haftaya daha ihtiyacı var..

Nonda bu sezonki performansıyla formayı alacak gibi duruyor.Baros Rijkaard'ın taktiğine daha uygun, süratli, hareketli vs. ancak Nonda da ilerde top tutamayan takıma ilaç gibi geldi..Nonda oyuna girdikten sonra Galatasaray rakip ceza sahası civarında daha sık görünmeye başladı..Ayağında top saklayarak takımı ileri çıkarması, oyun zekası, pasları vs. takıma inanılmaz katkı yapıyor.En azından daha fazla süre alıcaktır, 3 maçta bir oyuna girmeyecektir.

Kewell performans olarak eskiyi mumla aratıyor belki ama sahada olduğu her an bir asist bir gol bekleyebilirsiniz ondan.Yine bir yan topta(geçen sezon Lincoln ortaklığıyla da çok attı bunlardan)çıkıp kafayı vurdu ki işte tam Galatasaray'ın ihtiyacı olan şeydi bu çünkü her ne kadar oyuncu değişikliklerinden sonra takım canlandıysa da golün geleceğinin garantisi yoktu..Ayrıca son dakikadaki direkten dönen topu da gol olsaydı tadından yenmezdi..

Aydın 4-5 maç aradan sonra tekrar alışılmış patlamalarından birini yaptı.Oyuna girdikten sonra hep dikine oynayan, adam eksilten, ceza sahasına orta-pas yapan oyuncu görünümündeydi.Bu çocuğun devamlılık sorununun kaynağı nedir bilemiyorum ama çözüm bulunduğu takdirde bu takıma çok şey katabilecek potansiyel var onda..

Arda'yı geçen sezon Lincoln'ün kaptan çıktığı maçlardan sonra ilk kez bu kadar isteksiz ve mutsuz gördüm..Umarım durum sadece maçın kötü gidişinden ibarettir.

Mustafa Sarp'da ilk yarı çok bozuktu, adını 25. dakikada duydum ilk kez.Mehmet Topal ile daha Ayhan'la arasındaki uyumu yakayamadılar haliyle ama zamanla onla da iyi bir ikili oluşturlar diye düşünüyorum.

Mehmet Topal 2 ayın üstüne ikinci maçına çıktı ve maç eksiği çok net.Eski hamleleri yoktu bugün, topa da biraz yabancıydı..Maç oynaya oynaya kendini bulur o da elbet.

Neyse çok uzatmadan toparlayalım; Galatasaray uzun zamandır olmadığı kadar kötü oynadığı maçta golü bulduktan sonra arzulanan takım görüntüsüne girmeyi başardı ancak sezonun ilerleyen zamanlarda da deplasmanda zorlanabileceği izlenimi verdi.Tabi ki takım daha yeni yeni alışıyor sisteme, her zaman söylediğimiz gibi sabretmek lazım ama bu akşamki durum sisteme uzaklıktan çok konsantrasyon ve isteksizlikten kaynaklandı gibime geldi..Herşeye rağmen bu sene Galatasaray oyuncu değişiklikleriyle de maç kazanacaktır.Geniş ve kaliteli kadroyu aynı anda kurabilirseniz sezon boyunca krize giren maçlardan da bu akşam ki gibi 3 puan alabilirsiniz..

Galatasaray Maçı Öncesi Ankaraspor!!



Bu adamlar hükümet oldular devletin makamlarını bölüşüyorlar, baba-oğul Ankara takımlarını paylaşmışlar çok mu?Haftaiçi Ediz katıldı, bu maçtan sonra da Senecky, Mehmet Çakır gibi takımın en kaliteli oyuncuları da yeni başkan Ahmet Gökçek tarafından Ankaragücü kadrosuna katılıyor!!Böyle bir ortamda futbolcuların psikolojileri nasıldır tahmin edemiyorum..

Tv de yayınlanan bütün maçları istisnasız izleyen futbol delisi bi adam olarak şu maçta Galatasaray olmasaydı göz ucuyla bile bakmazdım..Kalitesi artsın diye her takımın(Galatasaray,Fenerbahçe,Beşiktaş farketmez)büyük transferine sevindiğim şu ligde öle 2 başkan var ki değil ligden futbolun kendisinden soğutuyor beni..

Caner Erkin Galatasaray'da

Galatasaray milli takım düzeyindeki bir oyuncuyu daha kadrosuna kattı.Sezon sonu satış opsiyonu koydurarak bir seneliğine kiralandı Caner.
Galatasaray güçlü rotasyonu olmayan mevkilerinden birini(diğeri de sağ bek)milli seviyedeki oyuncuyla doldurdu, çok güzel transfer.Ama burda büyük transferi bence Caner yaptı.Çok genç yaşta müthiş bir çıkış yaptı ve çok genç yaşta Avrupa'ya adım attı ki sanırım en genç lejyoner oyuncumuzdu kendisi.CSKA'da ihtiyacı duyduğu patlamayı yapamadı ve durgunluk dönemine girdi kariyeri ve şimdi Rijkaardlı Galatasaray kadrosunda yer buldu kendisine..
Belki de kariyerinin en önemli virajında.Başarılı olursa tekrar yükselişe geçer ve Türk futbolunda(hatta Avrupa'da) söz sahibi olur, başaramazsa ligimizin orta sıra takımlarına doğru geçiş yapar.

30 Ağustos 2009 Pazar

Fenerbahçe 2-1 Manisaspor//"Kendim Ettim,Kendim Buldum!!"

Trabzon-Bursaspor maçı ile dönüşümlü olarak izlediğim için analiz yazısı yazmayacağım sadece izlediğim dakikalardaki gözlemlerimi belirteceğim..

Birincisi Fenerbahçe ile Saraçoğlu'nda oynuyorken bu kadar gol kaçırma lüksü olamaz bir takımın..İlk yarı Simpson son hareketlerde biraz başarılı olabilseydi 3-0 önde girebilirdi soyunma odasına.

Emre'nin kırmızı kartını göremedim, yorum yapamayacağım ancak ilk yarıda Fenerbahçe'nin en etkili ismiydi,her pozisyonun içindeydi.Trabzon maçından döndüğümde gözüken şeyde Fenerbahçe'nin orta sahaya ilk yarıdaki kadar hakim olamadığıydı(ilk yarı da kesin bir üstünlük yoktu ama ikinci yarıya göre daha etkililerdi).

Guiza'nın ve Ergin'in golleri hazırlanış olarak güzel gollerdi ancak son dakikadaki golü zorla yedi Manisaspor.Yanılmıyorsam Sezerdi,2 kez ofsayttan kendini kurtardı pas istedi ancak lakayit Manisalı oyuncular ardarda yaptıkları 3 pasın gazıyla topu ileri oynamak yerine kendi kalelerine doğru oynadılar, kaptırdılar,golü yediler.İyi oldu, akıllansınlar şimdi..Maçtan sonra çimlere çökmekle olmuyor bu işler, ders çıkarsınlar.
Bu arada ısrarla söylediğim, Fenerbahçe 2 kanadında Kazım ve Santos'u oynattığı müddetçe ortayı iyi kapatan, mücadele eden takımlara karşı zorlanır tezim geçerliliğini koruyor.Özellikle sene başından beri bütün kanat akınlarını tek başına geliştiren Gökhan'ın olmayışı Fenerbahçe'nin kanatlarını tamamen çökertti ve pozisyona girmekte çok zorlandılar.Eğer buna bir çözüm bulamazlarsa şampiyonluk yarışında geride kalırlar diye düşünüyorum.

Bir de şu son hareket özürlü Kanadalı Simpson Bekir'i adeta bitirdi..Neden sağ bekte oynamaya daha alışkın olan Önder'i orda kullanmadı Daum çözemedim..En azından ilk 15 dakikadan sonra görüntüyü görüp yerlerini değiştirmesini bekledim ama Daum işte kenardan pek müdehale etmez..