İki haftadır okulla ilgili bazı işlerim ve sorunlarım olduğu için bloga yazı yazamadığımı belirtmek istiyorum. Umarım bundan sonra bu kadar uzun bir ara vermek zorunda kalmam..
Maça gelince; Beşiktaş için Denizli maçından sonra üstüste 2. galibiyeti almak için uygun bir rakipti Kasımpaşaspor. Maçın başında da Beşiktaş için kolay bir maç olacağının sinyalleri görülüyordu sahada. 8. dakikada Nihat'ın attığı gol kolay bir maçın habercisiydi. Bu golden sonra birkaç dakika daha Beşiktaş daha etkiliydi sahada ama özellikle 20. dakikadan sonra Kasımpaşa topa daha fazla hakim olan, rakip sahada daha çok gözüken ekipti. %58 ye %42.. Ancak Murat Erdoğan dışında ileriye top taşıyacak kalitede ismi olmadığı için Beşiktaşı çok rahatsız edemediler. Murat Erdoğan Kasımpaşa'nın en istekli en sorumluluk almaya çalışan oyuncusuydu ama bu durumu biraz fazla abartıp boş adama pas atmayıp çalım atmaya çalışması onu gereğinden fazla yordu ve geri dönüşlerde aksamasına neden oldu. Yılmaz Vural sanırım bu yüzden ilk yarının bitimini beklemeden kendisini dışarı aldı..
Kasımpaşa üretkenlikten uzak baskısından sonuç çıkaramayınca Tabata'nın güzel pasında topu ağlara gönderen Bobo'nun golüyle 2 farklı geriye düştü. Zaten Beşiktaş'a karşı pozisyon bulmakta zorlanan Kasımpaşa'nın 2-0 dan maçı çevirmesi mucize olurdu. İkinci yarıda Beşiktaş'ın kontrollü oyunu ve yine Kasımpaşa'nın kısır top hakimiyeti maçı fazlasıyla zevksiz kıldı. Ta ki Ferrari'nin kırmızı kart da görmesine neden olan penaltı kararına kadar. Bana biraz ağır bir karar gibi geldi penaltı ama eğer o karar çıkıyorsa kırmızı kart da kaçınılmazdı. Daha önce de Ernst'in kırmızı kart görmesi Beşiktaş'ı 9 kişi bıraktı ve kalan 7-8 dakikalık süre bu kadar rahat geçen bir maçın krize girmesine neden oldu. Ama Kasımpaşa yine Beşiktaş kalesinde tehlike yaratamadı. Sadece maçın 11' e 9 oynanması krize neden oldu.
Kasımpaşa da Moritz ve Murat Erdoğan dışında herhangi bir oyuncunun süper lig seviyesinde olmadığını düşünüyorum. Hepsi Kasımpaşa ile beraber Bank Asya'ya geri dönerler sezon sonunda. 2 sezon önceki Süper Lig tecrübelerinde de kadrolarında Moritz ve o da takımla birlikte küme düşmüştü ancak bu sefer bir üst seviyedeki bir takıma transfer yapar diye düşünüyorum(Gençlerbirliği Kayseri gibi bir takım). Hafta içinde milli takım teknik direktörlüğüne adaylığını koyan Yılmaz Vural'ı burdan kutlamak istiyorum. Kasımpaşa'yı Galatasaray maçıdnan sonra ikinci kez 90 dakika izledim ve bir teknik adam bu kadroyu daha iyi oynatamaz. İnönü'de Beşiktaş karşısında %60 topa sahip olmak, rakip sahaya bu kadar yerleşmek kolay bir iş değildir ve bu kısıtlı kadroya rağmen Kasımpaşa bunu bu gece başarabildi. Ancak yaratıclık sağlayacak oyuncuları olmadığı için skoru da lehlerine çeviremediler. Devre arasında FM efsanesinden fazlası olmayan Azar Karadaş yerine iyi bir golcü almaları şart ve devre arasına kadar da alabilcekleri maksimum puanı toplamalılar yoksa 2. TSL maceraları da 1 seneden fazla sürmez.
Beşiktaş'ta İsmail maça iyi başladı ancak skor üstünlüğünden sonra Beşiktaş ile birlikte o da durdu. Zaten huücumunun etkili olduğunu biliyoruz, Kasımpaşa'nın da onun boşalttığı kanadı iyi kullanamaması savunma açısından da eksiklerini ortaya çıkarmadı. İbrahim Toraman bence Türkiye'nin en iyi 3 yerli stoperinden biri ancak önlibero için yetenekleri sınırlı. Orta alanda atağa çıkarken kaptırdığı topları daha iyi bir takım cezalandırabilir. Kasımpaşa'nın penaltıdan gelen golü de İbrahim'in kaptırdığı top sonrasında geldi.
Beşiktaş haftaya Eskişehir deplasmanına gidiyor. Geçen haftaki Kayseri maçında namağlup ünvanını yitirdiler ancak bunun Galatasaray maçının ertesi haftada gelmesi durumun yorgunluk ya da rehavet ile alakalı olabilceğini gösteriyor. Ernst, Sivok ve Ferrari'nin eksikliğini çok fazla hissedebilcekleri bir maç olucak Beşiktaş için. Kasımpaşa maçında aldıklar 3 puanın diyeti daha pahalıya kaçabilir.
Bir söz de Beşiktaş seyircisine; yönetimi istifaya davet edebilirsiniz, bu hakkınız ancak tepkinizi atılan golden sonra ve maç esnasında sahaya sırtınızı çevirerek gösterirseniz bundan daha çok takımınız etkilenir. Bu kadar takımına aşık bir taraftarın istemeden de olsa takımına zarar vermesi açıkçası beni biraz üzdü bu akşam.
Maça gelince; Beşiktaş için Denizli maçından sonra üstüste 2. galibiyeti almak için uygun bir rakipti Kasımpaşaspor. Maçın başında da Beşiktaş için kolay bir maç olacağının sinyalleri görülüyordu sahada. 8. dakikada Nihat'ın attığı gol kolay bir maçın habercisiydi. Bu golden sonra birkaç dakika daha Beşiktaş daha etkiliydi sahada ama özellikle 20. dakikadan sonra Kasımpaşa topa daha fazla hakim olan, rakip sahada daha çok gözüken ekipti. %58 ye %42.. Ancak Murat Erdoğan dışında ileriye top taşıyacak kalitede ismi olmadığı için Beşiktaşı çok rahatsız edemediler. Murat Erdoğan Kasımpaşa'nın en istekli en sorumluluk almaya çalışan oyuncusuydu ama bu durumu biraz fazla abartıp boş adama pas atmayıp çalım atmaya çalışması onu gereğinden fazla yordu ve geri dönüşlerde aksamasına neden oldu. Yılmaz Vural sanırım bu yüzden ilk yarının bitimini beklemeden kendisini dışarı aldı..
Kasımpaşa üretkenlikten uzak baskısından sonuç çıkaramayınca Tabata'nın güzel pasında topu ağlara gönderen Bobo'nun golüyle 2 farklı geriye düştü. Zaten Beşiktaş'a karşı pozisyon bulmakta zorlanan Kasımpaşa'nın 2-0 dan maçı çevirmesi mucize olurdu. İkinci yarıda Beşiktaş'ın kontrollü oyunu ve yine Kasımpaşa'nın kısır top hakimiyeti maçı fazlasıyla zevksiz kıldı. Ta ki Ferrari'nin kırmızı kart da görmesine neden olan penaltı kararına kadar. Bana biraz ağır bir karar gibi geldi penaltı ama eğer o karar çıkıyorsa kırmızı kart da kaçınılmazdı. Daha önce de Ernst'in kırmızı kart görmesi Beşiktaş'ı 9 kişi bıraktı ve kalan 7-8 dakikalık süre bu kadar rahat geçen bir maçın krize girmesine neden oldu. Ama Kasımpaşa yine Beşiktaş kalesinde tehlike yaratamadı. Sadece maçın 11' e 9 oynanması krize neden oldu.
Kasımpaşa da Moritz ve Murat Erdoğan dışında herhangi bir oyuncunun süper lig seviyesinde olmadığını düşünüyorum. Hepsi Kasımpaşa ile beraber Bank Asya'ya geri dönerler sezon sonunda. 2 sezon önceki Süper Lig tecrübelerinde de kadrolarında Moritz ve o da takımla birlikte küme düşmüştü ancak bu sefer bir üst seviyedeki bir takıma transfer yapar diye düşünüyorum(Gençlerbirliği Kayseri gibi bir takım). Hafta içinde milli takım teknik direktörlüğüne adaylığını koyan Yılmaz Vural'ı burdan kutlamak istiyorum. Kasımpaşa'yı Galatasaray maçıdnan sonra ikinci kez 90 dakika izledim ve bir teknik adam bu kadroyu daha iyi oynatamaz. İnönü'de Beşiktaş karşısında %60 topa sahip olmak, rakip sahaya bu kadar yerleşmek kolay bir iş değildir ve bu kısıtlı kadroya rağmen Kasımpaşa bunu bu gece başarabildi. Ancak yaratıclık sağlayacak oyuncuları olmadığı için skoru da lehlerine çeviremediler. Devre arasında FM efsanesinden fazlası olmayan Azar Karadaş yerine iyi bir golcü almaları şart ve devre arasına kadar da alabilcekleri maksimum puanı toplamalılar yoksa 2. TSL maceraları da 1 seneden fazla sürmez.
Beşiktaş'ta İsmail maça iyi başladı ancak skor üstünlüğünden sonra Beşiktaş ile birlikte o da durdu. Zaten huücumunun etkili olduğunu biliyoruz, Kasımpaşa'nın da onun boşalttığı kanadı iyi kullanamaması savunma açısından da eksiklerini ortaya çıkarmadı. İbrahim Toraman bence Türkiye'nin en iyi 3 yerli stoperinden biri ancak önlibero için yetenekleri sınırlı. Orta alanda atağa çıkarken kaptırdığı topları daha iyi bir takım cezalandırabilir. Kasımpaşa'nın penaltıdan gelen golü de İbrahim'in kaptırdığı top sonrasında geldi.
Beşiktaş haftaya Eskişehir deplasmanına gidiyor. Geçen haftaki Kayseri maçında namağlup ünvanını yitirdiler ancak bunun Galatasaray maçının ertesi haftada gelmesi durumun yorgunluk ya da rehavet ile alakalı olabilceğini gösteriyor. Ernst, Sivok ve Ferrari'nin eksikliğini çok fazla hissedebilcekleri bir maç olucak Beşiktaş için. Kasımpaşa maçında aldıklar 3 puanın diyeti daha pahalıya kaçabilir.
Bir söz de Beşiktaş seyircisine; yönetimi istifaya davet edebilirsiniz, bu hakkınız ancak tepkinizi atılan golden sonra ve maç esnasında sahaya sırtınızı çevirerek gösterirseniz bundan daha çok takımınız etkilenir. Bu kadar takımına aşık bir taraftarın istemeden de olsa takımına zarar vermesi açıkçası beni biraz üzdü bu akşam.
2 yorum:
@father-vic
bjk taraftarı gole kadar destek golden sora ise tepkisini koyarak takıma, onların yanında olduklarını yönetimin ise karşısında olduklarının mesajını vermek istediler bencede doruda yaptılar ama geç kaldılar demirörene tepki bir kaç sene önceden yapılmalıydı bjk ye 5 senede bir kupa kazandırabilen bir adam çok önceden o koltukdan kaldırılmalıydı. Maçın yorumunu yapmak bana biraz saçma geliyor bjk lı oyuncular için zati lig bitmiş durumda sanki herkes kendisini kurtarmak istiyor gibi duruyor hepsi holosko gibi ocaka kadar sakat olmayı isterdi denizlide dahil.İlk defa yılmaz vuralın takımı 90 dk guclerını bu kadar iyi kullandılar ve bjk den daha fazla koştular ama kümede kalmaları zor diyarbakırla düşüp yine denizli kurtulcak gibi duruyor.
@sandstorm
evet tepkilerini golden sonra koydular bunda hemfikiriz ama futbolcuya etkisi konusunda farklı düşünüyoruz..
her insan başardığı işten sonra takdir edilmek istenir ama bugün bjk taraftarı futbolculara bu hakkı vermedi, başardıkları şeyden sonra başkanlarına tepki sesleri duydular..bence maç öncesinde ve son bir kaç dakika daha uygun bu tarz protestolar için..futbolcuyu olumsuz anlamda etkiledklerine eminim
Yorum Gönder