Turnuvanın başından beri ilk kez maça konsantre başlayamadık, savunma sertliğini sağlayamadık ve skor üretmekte çok zorlandık. Öyle ki attığımız 15 sayının 12'sini Ersan tek başına kaydetti. İkinci çeyreğe de ilk çeyrek gibi kötü başlayınca bir anda Slovenleri de şaşırtan 19 sayılık bir fark oluştu. O dakikadaki Tanjevic'in molası sonrası müthiş bir patlama yapıp 14-2 lik seriyle 7 sayı geride kapattık ilk devreyi ki bu bizi maça döndüren 2 dakikaydı. Bu takımın karakterinden şüphe duymuyorum ancak devreyi 20 sayı gibi bir farkla geride kapatsaydık ikinci yarı formalite olabilirdi.
İkinci yarıya da ilk yarının son dakikalarındaki serinin verdiği ekstra güçle başladık ve Slovenleri uzunca bir süre potayı göstermedik. Pota altını bırakın 3'lük çizgisinden içeri giremeyen Slovenler buldukarı 5 üçlükle sürekli maça tutundular ve hatta 3. çeyreğin büyük bölümünde de az da olsa öndeydiler. Sırbistan ile oynadık, Litvanya ile oynadık bu takımları bile belli bir yüzdenin altında tutmayı başardık ancak bugün Slovenya'ya karşı çaresiz kaldık. Baskı altında, ellerin bu kadar şutu bozduğu bir savunmada 3 sayılık atışlarla oyunda kalabiliyorlarsa yapabileceğiniz fazla bir şey kalmıyor. O kadar yüzdeli atışlara rağmen pota altını usanmadan savunmamız yine takdire şayan bir durumdu. Neredeyse koskoca ikinci yarı pota altından sayı yemedik ve rakibi 69 sayıda tutmayı başardık. Maçı kaybetmemize rağmen milli takıma olan saygım bir kat daha arttı.
Hücumda istediklerimizi yapamadığımız ve 3-lük yağmuruna tutulduğumuz maçta dahi son topu sayı yapabilseydik maçı kazanacaktık, işte basketbol takımımızın karakterini gösteren müthiş bir örnekti bu maç mağlubiyete rağmen. Son topu Tanjevic harika çizmiş ve Ender de muazzam oynadı ancak 2. yarı hiç oyuna girmeyen Engin'in son topu kullanması biraz riskliydi. Ancak orda topu Ersan'a ya da Hidayet'e aktarsaydık o kadar rahat bir atışla maçı bitiremeyecektik orası da kesin. Yani iki takım da son topta kumar oynadı. Slovenya Engin Atsür'ün atışını riske etti, biz de beklenmedik oyuncuyla maçı kazanmak istedik. Kumarı kazanan Slovenya maçı da kazandı ve grup lider oldu.
Bu Slovenya karşımıza bir daha çıkarsa şayet maçı çok rahat seyredeceğim çünkü hiç bir takım her zaman 3 sayılık atışlarla maç kazanamaz. Koskoca ikinci devre boyunca basketbolun doğrularını yapmadan oynadılar buna karşılık bizim özellikle savunmadaki gayretimiz muhteşemdi. Bu da olası bir ikinci maçta bizim favori olduğumuzun kanıtdır.
Şimdi rakip Yunanistan. Spanoulis'in önderliğinde şampiyonluğun en büyük favorilerindeler ancak milli takımımız şu ana kadarki karakterini sahaya yansıtır, savunma sertliğini korursa ve tabi Hidayet'in de devreye girmesiyle yarı finale çıkarız. Savunma sertliğini oyunun her yanına yaymamız gerektiği kesin ancak bir gerçek daha var ki o da Spanoulis'e ekstra bir savunma gerekeceği.Zaten Yunanistan'ı durdurmanın en kolay yolu da bu.Spanoulis'i durdurmak..
Bodrumspor:0-1:Galatasaray
-
"Türkler otobüse binmeden maç kazanılmış sayılmaz" diye Cristiano
Ronaldo'ya atfedilen ama kimin söylediği anonim olan Türkiye ulusal
takımının EURO ...
2 gün önce