20 Ağustos 2009 Perşembe

Avrupa Ligi Playoff Turu//Türk Takımları

Öncelikle bloga birkaç gündür post düşemiyorum çünkü zorunlu staj belasının kurbanıyım..Sarıyerde oturan bir insan olarak Güneşli de staj yapıyorum ve malesef bütün gün bloga bakıcak bir vakit bile bulmakta zorlanıyorum..Neyse fırsat bulup post yazıyoruz bari konuya odaklanalım..

Türk takımlarını kısa kısa konuşacağız zaten başlık da o yönde ancak bugünki performansından dolayı fotoğraf olarak Keita'nın fotoğrafını koydum.Bir futbolcu 90 dakika oyunun içinde olup ,aldığı her topu bişeyler üretmek için ayağında tutarken olumsuz hareketleri total olara 3'ü geçmiyorsa takdir etmek gerekir.

Rakip zayıftı o yüzden maçın analiz kısmına girmeyeceğim ama bireysel performansı etkileyici olan isimleri belirtmek istiyorum..Zaten Keita'dan bahsettik,muazzamdı..Her pozisyonda rakibini ekarte edebilmek kimle oynarsanız oynayın kolay birşey değildir ki oynadığı lig maçlarında da zamanla bunları yapabileceğinin sainyallerini vermişti biz de konuşmuştuk..Gürcan Bilgiç acaba yakında bir özür yazısı yazar mı?Neyse kimsenin ihtiyacı yok..

Mustafa Sarp futbolunu büyültmeye devam ediyor.Gerçekten çok faydalı oynuyor.Top takımdayken yer değiştiren oyuncuların başında geliyor ve hem kanat ataklarını hem defans oyuncularını çok rahatlatıyor..

Sabri hakkında yorum yapmayacağım çünkü insanlar kafayı taktığımı,at gözlüğüyle onu izlediğimi düşünüyorlar..

Baros gol pozisyonlarında bu sefer şanssızdı(Geçen haftalarda beceriksizdi.)Kewell da oyuna girdikten sonra sol kanada canlılık getirdi,müthiş bir vuruşla da golünü attı.Yaptığı güzel hareketler ve attığı çalımların sonucunda biraz hırpalansdıysa da gözümüzü gönlümüzü açtı.

Aydın birkaç pozisyon dışında pek bir hareketlilik getiremedi.Biraz daha oyunun içinde olmalı çünkü top ondayken bu hareketliliği ve canlılığı fazlasıyla sağlayabiliyor.Herkes ondan daha fazlasını bekliyorsa onda bu yeteneklerin olduğunu düşündüklerindendir.

Arda artık belli bir standartın altına düşmüyor.Aynı şeyleri yazmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum.Sadece fark açıldıktan sonra işi biraz bencilliğe vuruyor ama o kadar zevk yapmak da hakkıdır helal olsun,söylenen her övgüyü gösterilen saygının tümünü sonuna kadar hakediyor.

Hakan Balta'da bu sezon form düşüklüğü var.Özellikle ilk yarılarda gayet vasat bir oyun oynuyor,ikinci yarılarda toparlanıyor biraz ancak geçen seneki performansından uzak bir görüntü çiziyor gibi geliyor bana.

Gelelim Trabzona,iki devrede iki farklı takım derler ya işte özeti buydu.İlk yarı inanılmaz bir baskı kurdu Trabzon.Yattara'nın sakatlığı Alanzinho'nun da yedek olmasından ötürü üretkenlik konusunda sıkıntı yaşadılar ama sağdan Serkan soldan Engin rakip defansı çok zorladılar.Özellikle Serkan sürekli 0'a inmeyi düşündü ve yetenekleri ölçüsünde gayet başarılı oldu.Tolouse iki kez geldi devre boyunca onda da hiç olmayacak bir pozisyonda Gignac inanılmaz bir gol attı.Hatta Sısokko'nun arkasındaki oyuncuya göğüsle verdiği pas golden de inanılmazdı..İlk kez böyle bir top indirme görüyorum açıkçası..Diğer pozisyonda da top direkten döndü.İşte takımlarımızın en büyük eksikliği de bu;yüzdeli hücum..Muhtemelen Trabzon'un ilk yarıdaki baskısını bir avrupa takımı kursa en az 3 gol atardı..Gerçi Trabzon'un 2 topunun direkten dönmesi de büyük şansızlıktı ama o baskıdan başka net pozisyon ve gol çıkarmalıydılar.Golde Engin Baytar'ın Ardavari hareketleri son vuruştan çok daha ilgi çekiciydi..

İkinci yarda ise gerçekten bambaşka bir Tolouse ve Trabzsonspor vardı sahada.Top göremedi Trabzon.Bir kaç kez saman alevi gibi parlayıp söndüler ama bu Tolouse'un ikinci yarıdaki dominasyonuna bir direniş olamadı ve dedik ya yüzdeli hücum diye,affetmediler 2 tane daha attılar ve tur ceplerinde uçağa biniyorlar.

Ben şahsen Trabzon'un eleyebileceğini düşünüyordum ki bence ilk yarıdaki oyun da onu gösteriyordu ancak Gignac'ın ekstra golü ve ilk yarıdaki baskıyla üstünlük sağlayamamsı zihinsel olarak ve baskının kendisi de fiziksel olarak yordu Trabzon'u.Artık lige bakacaklar ve belki de dar kadrolarını da düşününce iyi oldu diyebiliriz ancak takım puanı alamadılar yine ve seribaşı olma şanslarını sonraki senelere bıraktılar.Bugün ki sonucun en büyük götürüsü buydu Trabzon adına ve tabi ülke futboluna da..

Sivasspor ve Fenerbahçe maçlarını Trabzon ve Galatasaray maçları dolayısıyla izleyemedim ancak Fener maçına yarım saat göz atabildim(15 dakka fark vardı Gs maçıyla).Sion zaten Fenerbahçe'ye rakip olamaz dedim beklediğimden farklı bir sonuç çıkmadı.Tabi bu sadece üstünkörü bir gözgezdirme sonucu yapılan bir değerlendirme..İsteyen arkadaşlar yorum bölümünde görüşlerini ve maç analizlerini belirtebilirler..

Sivasspor'a gelince sanırım bu sene kolay kolay maç kazanamayacaklar.Şampiyonlar Ligi'nden sonra artık Avrupa Ligi'ne de veda ettiler..Lige de çok kötü başladılar ve kolay kolay da toparlanmaları pek olası gözükmüyor.Bülen Uygun takımı fizik olarak hiç hazırlayamamış ayrıca takımı dağıtmanın da olumsuz etkilerini sonuna kadar yaşıyorlar,bu konuda da doğru bir yönetim gerçekleştirememiş.Bakalım ilerleyen haftalarda neler yapacaklar.

Sonuç olarak Galatasaray ve Fenerbahçe gruplara kalmayı garantilediler.Sivasspor ve Trabzonspor da artık ekendiler diyebiliriz..Yine avrupa arenasında üç büyükler başbaşa kaldılar.En azından bu 3 takımımızın performanslaı iyi olur da ülke puanından darbe yemeyiz.Bu sene özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe'den büyük başarılar bekleniyor ki yeridir.Bu kadar para harcadıktan sonra Avrupa Ligi'nde başarılı olamamanın mazereti olamaz.

Hiç yorum yok: